14 Haziran 2017 Çarşamba

Kürk Mantolu Madonna (Sabahattin Ali)

Bugün sabahhatin Ali' nin "Kürk Mantolu Madonna" adlı eserinden bahsedeceğim.1940 larda yazılan bu eser."Kocan Kadar Konuş" sinema filmiyle son birkaç yıldır tekrar gündeme gelmiştir.Sabahattin Ali'nin dilinin akıcılığı bunca zaman geçmesine rağmen hala korunmuş.Sadeleștirmeye gerek kalmadan hala rahatlıkla anlaşılabiliyor.Ankarada bir memurun ağzından olaylar anlatılıyor.İșinden ayrılan bir memur Ankarada arkadaşı hamdi bey' in yanında işe başlar.Burada iş arkadaşı Raif bey ile tanışır.Raif bey kendi halinde sessiz sakin kendi kabuğunda yaşayan biridir .Almanca tercümeler yapar.Herkesten fazla çalışmasına rağmen cüzzi miktarda maaş alır ,hamdi bey'in bağırmalarına boyun eğer.Sık sık hasta olan Raif bey baldızlarıyla aynı evde yaşamaktadır.Evde de kendisine kimse hürmet etmez, sadece parası icin ona katlanıyormuş gibi davranırlar.Günler geçer Raif bey işe gelemez acil çeviriler vardır Hamdi bey bunları raif in iș arkadaşıyla(anlatıcıyla) yollar.Gel zaman git zaman.Raif in evine girip çıkan iş arkadaşı Raif in gizemli hayatını suskunluğunu daha da merak eder.Bir gün ziyaret sırasında Raif vefat eder son sözleri "seninle de boylu boyunca konuşamadık evlat"olur. Raif in odasında kahverengi kaplı bir defter vardır.Onu alır ve okumaya başlar.Raif in hayatı orda yazılıdır.Raif sabun fabrikalarının inceliklerini görmek için Almanya'ya gitmiştir.Orada bir resim sergisine gider.
"Zaten kendiside resime ilgilidir.Fakat babası memleketlerindeki sabun fabrikasını geliştirmek gayesiyle inceleme yapsın diye Raif i Almanya'ya yollamıştır.Geldiğinde fabrikanın başına Raif 'in geçmesini istiyordur."Gittiği sergide bir tablo çok ilgisini çeker.Kürk mantolu naif bir kadın portresidir.Ona kürk mantolu madonna der .Asıl adi Mariadir.sürekli aynı sergiye gider.resmi inceler.tesadüfler silsilesiyle.Maria'yla tanışır.Hayatının aşkı olur .Raif i ilk defa biri seviyordur.Anne gibi korumacı abla gibi öğretici,abi gibi cesur bir kadındır.Raif e gelen bir telgrafta babasının öldüğü haberi gelir.maria'yla konuşup türkiye ye döner .hazırlık yapar maria'yıda Türkiye ye getirecektir.Bir süre sonra maria ya ulașamaz. Aradan 10 yıl geçer evlenir,çocuğu olur.Bir gün Almanyada kaldığı pansiyondan bir kadınla karşılaşır.Kadın maria'nin da akrabasıdır.Lafı bir şekilde Maria ya getirir,ve acı gerçeği öğrenir;Maria 10 yıl önce Raif in çocuğunu dünyaya getirirken ölmüştür.Çocuğun kimden olduğunu söylememiştir.Pansiyondan tanıdığı kadın o gün trene binip yaninda maria nın kızıyla birlikte gider.Raif gene kızın babası olduğunu söylemeye cesaret edemez.Kızını hayallerinde büyütür ve tek kaldıkça bunları kaleme almaya başlar.herkese hasta olduğunu söyler aslında üzgündür.Bunları yazdıktan bir kaç gün sonrada ölür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Stefan ZWEIG(ANGST)

Bugün Stefan ZWEIG in Korku adlı eserinden bahsedeceğim.Aslında eseri 4-5 ay önce inceledim,fakat notlarımı kaybettiğim için buraya aktarama...