26 Ağustos 2017 Cumartesi

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu(Stefan Zweıg)

Şimdi sizlerle paylaşmak istediğim eser,Alman modern klasiklerinden biri olan Stefan zweıg yazdığı,"Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu"adlı uzun öykü. Bu eseri farklı zamanlarda hatta farklı cografyalarda tekrar tekrar okudum. Eser bilinmeyen bir kadının tanınmış roman kahramanı R... yazmış olduğu mektup olarak kurgulanmıştır.Baş kahraman adı geçmeyen bir kadın,kadın mektuba "sana beni asla tanımamış olan sana "diye hitap ederek başlar.Kadın ömrü boyunca tek bir adama aşıktır,ve büyük bir tutkuyla beklentisiz bir şekilde sevmiştir.Karşılık dahi beklemek ona göre sevgisine ihanettir.Şimdi bu aşkın nasıl oluştuğuna bakalım.Ölmüş bir sayıştay denetçisinin kızıdır baş kahraman. Annesi dulluğun vermiş olduğu matem halinde yaşar. Bir gün karşı dairelerine biri taşınır ünlü bir yazar olduklarını duymuşlardır.Uşagı,hizmetlileri olan bir adam.25 yaşında yakışıklı ,entellektuel bir o kadar da yardımsever bir adam.O zamanlar 13 yaşında olan bu bilinmeyen kadın gün geçtikçe ona hayran olur.Kapı deliğinden geliş gidiş saatlerini takip eder .Kendi çabasıyla onun hakkında hertür bilgiye sahip olur.Bır süre sonra bu bilinmeyen kadının annesi evlenir ve taşınmak zorunda kalırlar. Ama kadın için aşkı herşeyden önemlidir kendi ayaklarının üstünde durmak istediği söyler ve yazara yakın bir ev tutar ve orada yaşar. Genç ve güzel bir kadına dönüşen baş kahraman yazarın ilgisini çeker .Birlikte geçirdikleri 3 geceden sonra hamile kalır yazar bir seyahate çıkacağım der,ve masasında duran mavi vazodan 4 beyaz gül vererek kadından ayrılır. Kadın çocuğunu dünyaya getirmiş onun babası gibi seçkin biri olması için iyi eğitim alması için ,kendini zengin adamlara satar. Yazarın her doğum gününde ona beyaz güller yollar onu uzaktan izler.Bir gün gene yazarla yolları kesişir;fakat yazar onu hayat kadını sanarak evine davet eder,ama gene tanımamıştır. Uşağı dahi tanımış o tanımamıştır. Kadın adama ruhla bakmış adam ise sadece beden algısıyla bakmıştır. Kadın mektubu kaleme aldığında oğlu ölmüş onun cansız bedenin yanında mektubunu tamamlamıştır. Birazdan kendi hayatına da son vereceğini hayatta kalırsa mektubu yırtacağını söyler. Şunları ekler "içim rahat ölüyorum,çünkü sen o ölümü uzaktan hissedemezsin.Ölmem sana acı verecek olsaydı,eğer o zaman ölemezdim" der.Ayrıca bundan sonra doğum günlerinde ona beyaz gül yolluyamayacağını vazosunun boş kalacağını ekler.Benim yorumum ise Stefan Zweıg diğer eserlerinde olduğu gibi bu eserinde de bir amaç koyarak eserini oluşturmuş. Bu sefer ki amacı ise aşka ulaşmaktır.Çok beğendiğim bir eleştirmenin yorumunu ekleyerek yazımı sonlandırmak istiyorum. "Bilinmeyen bir kadın ,bilinmeyi istemediği kişiler tarafindan o kadar çok bilinen bir kadın oldu ki ,bu bilinirliği arttırmak yerine ruhun bilinmeyenliğini daha çok arttırdı."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Stefan ZWEIG(ANGST)

Bugün Stefan ZWEIG in Korku adlı eserinden bahsedeceğim.Aslında eseri 4-5 ay önce inceledim,fakat notlarımı kaybettiğim için buraya aktarama...